5 Şubat 2011 Cumartesi

Mutfak Düzeni

Deniz doğduğundan beri annem sağolsun her işte en büyük yardımcım.
Ama artık ona da kıyamıyorum. Zaten oldum olası sevmem kendi işlerimi, annem bile olsa, bir başkasına yaptırtmayı. Sorumluluklarımı kendim yerine getirmek isterim her anlamda, ama hem iş hem ev hem çocuklu hayatta bunu tam anlamıyla başarmak mümkün olamıyor ne yazık ki.

Dolayısıyla bana annem çok yardım etti gerçekten, özellikle mutfak işlerinde. Deniz doğduğundan beri evde yemek yaptığım günler sınırlıdır ama artık bir nokta koymak istiyorum bu işe. Evet, istesem "oh ne büyük rahatlık" deyip anneme yaslanabilirim ama hayır, mutfak düzenimi yeniden kendim oluşturmak ve annemi dinlendirmek istiyorum ben. Kadıncağız her gün "bugün ne pişirsek" diye plan program yapıyor. Gerçi onun bir şikayeti yok ama benim var! Bu gidişle yemek yapmayı da unutacak ve mutfaktan soğuyacağım...

Üstelik benim mutfak işlerini çok seven ve bana çok yardım eden bir banko kuşum var: Deniz!
En sevdiği aktivitelerden biri mutfak bankosuna oturup, biz ne iş yapıyorsak, bize yardım etmek, kendince tabii! Tencere karıştırır, baharat döker, pirinç ayıklar, yumurta çırpar, lavoboyu birbirine katar, bulaşık makinası yerleştirir...ortalık biraz karışır elbet ama onun bu istek, merak ve sevgisini asla köreltmek istemiyorum engel olmaya ya da sınırlamaya kalkışarak. Zarar görmeyeceği şekilde genelde her işime katarım sarı civcivimi. Böylece hem paylaşımımız artıyor hem de onun el becerileri gelişiyor. Artık neredeyse hiç sıçratmadan karıştırabiliyor çorbaları.

Bu mutfak işini organize etmenin ilk adımı olarak haftalık yemek programı yapmak istiyorum. Bir zamanlar PratikAnne'den çok takip ederdim onun haftalık yemek programlarını ama sanırım şimdilerde o da bloğuna koymuyor.

Neyse iş başa düştü, aldım elime Gönül Candaş'ın Bereketli Olsun kitabını, ha bire not düşüyorum. Yarın mutfakta geçecek güzel bir gün beni bekliyor. Ha bir de yarın Deniz ile birlikte Pi-nik Kuş'tan aldığımız bir kurabiye tarifini deneyeceğiz akşamüzerine çayına sıcak sıcak...

Herkese güzel bir haftasonu diliyorum.

Akşam Aktiviteleri

Bu aralar işten gelir gelmez, kapı arkasında saklanıp beni bekleyen oğlumla en sevdiğimiz akşam aktivitelerinden biri, Jazz for Kids albümünden, Ella Fitzgerald'ın sıradışı "Old Macdonald" yorumu eşliğinde çılgınlar gibi dans etmek...Yerliler bile yetişemez hızımız ve orijinalliğimize:)))

Jazz for Kids albümünü İdil önermişti benim oğlanlar çok seviyor diye. Hakikaten çocukların güzel müzikle tanışmaları için iyi bir başlangıç. Muffin Man'i de çok sevdim ben, arabada bile dinliyorum. Öyle çok engin bir jazz bilgim yoktur ama severim pop-jazz'ı özellikle. Bu hafta bir de cazkolik sitesinde birkaç şarkısını dinleyip beğendiğim Elian Elias'ın bir albümünü aldım ve hiç pişman olmadım. Bu jazz işi hakikaten ayrı bir yorum işi ve en güzel jazz albümlerini, eğer bir Apple bilgisayarınız varsa, ITunes'e bağlanıp, buradaki şahane jazz radyolarından dinleyebilirsiniz.

Geçen Pazar da Barbara Streisand'ın Timeless-Live in Concert dvd'sini aldık ve izlerken mest olduk resmen. Bu nasıl bir sestir, nasıl bir zarifliktir, nasıl bir performans, nasıl bir tecrübedir... Koca sahneyi tek başına dolduran bir dev ve o devle bütünleşen deli bir insan seli...çok hoş bir atmosfer vardı ve insanlar bu olağanüstü sesi dinlerken ağlıyorlardı resmen. İşte dedim, asıl müzik dinleyicisi bu.

Deniz bile alıştı evdeki konser saatlerine, "anne, müzik koy" diyor gelip. Bir de olur olmaz müzikte dans edişi var ki...dans ederken bir bakıyoruz Süperman olmuş, kollar havada direkt koltukların üzerinde...Eee, 2.5 yaşındaki bir çocuk da ancak bu kadar uyum sağlayabilir, ne yapsın.