28 Mayıs 2010 Cuma

A.S.Neill ve Summerhill: Özgürluk Okulu


Alexander Sutherland Neill
17 Ocak 1883 - 23 Eylül 1973
İskoçya doğumlu İskoç eğitimci, yazar ve psikolog

Neill, İskoçya'da Forfar kasabasında, öğretmen bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Babasının öğretmenlik yaptığı ilkokulun tüm sınıflarının tek bir oda içinde ders gördüğü bir köy ilkokulunda eğitim gördü. 1912'de Edinburgh Üniversitesi'ni bitirip M.A. derecesini aldı. 1914'te Gretna Green Okulu'nda müdür oldu. Bu süre zarfında, okulda verilen eğitimden duyduğu hoşnutsuzluk daha sonra yayımladığı yazılarında görülebilir. Bu yazılarda, kendisini "çocukları ezik ve sinik olmaları için yetiştiren eğitim sistemi aleyhinde durmak için yeteri kadar Nietzsche takipçisi" olarak tanımlayacak ve "sorgulayan, yıkan ve yeniden inşa eden akıllar şekillendirmeye çalıştığı'nı" belirtecektir.

Neill'e göre eğitimin amacı çocukları hayata hazırlamaktı. Şimdiye kadar geliştirdiğimiz uygarlık; eğitim sistemlerimiz, politikalarımız, dinlerimiz, ekonomilerimiz faizi, soygunculuğu, sömürüyü, savaşları ve doğanın kirletilmesini ortadan kaldıramamıştır.
Neill'e göre bir çocuğun mutluluğu, yetişirken vermiş olduğu kendi kararlarına en üst düzeyde saygı gösterilmesine ve çocuktaki "kişisel özgürlük" hissine bağlı olarak gelişiyordu. Çocukluk döneminde bu özgürlük hissinin yokluğu ve buna bağlı olarak gelişen baskılı çocukluğun mutsuz tecrübeleri, yetişkinlikte ortaya çıkan birçok psikolojik sorunun kaynağıydı.

1921'de Neill, düşüncelerini kanıtlamak amacıyla Summerhill Okulu'nu kurdu. Bu fikirler arasında, çocukların derslere girmeye mecbur edilmediğinde daha başarılı oldukları düşüncesi de vardı. Ayrıca bu okul demokratik ilkeler ile yönetiliyor ve okul kurallarının ne olacağını belirlemek amacıyla düzenli toplantılar yapılıyordu. Bu toplantılarda çocuklar okul personeliyle eşit oy hakkına sahiptiler.

Summerhill Okulu deneyimi, geleneksel okulların baskısından uzak olan öğrenicilerin yan gelip yatmak yerine kendi kişisel motivasyonlarını sağlayarak karşılık verdiklerini ortaya koydu. Dıştan dayatılan zorlamacı disiplin, kişinin içindeki öz-disiplinin gelişimini engelliyordu. Bu nedenle Neill, Summerhill'e giden öğrencilerin, zorlayıcı kurallarla eğitim veren diğer okulların öğrencilerinden daha iyi gelişmiş bir eleştirel düşünme yeteneğine ve çok daha fazla öz-disiplin sahibi oldukları değerlendirmesini yapmıştır.

Summerhill okuluna kabul edilen öğrencilerin genellikle sorunlu özgeçmişe sahip, özellikle mutsuz bir ruh haline neden olan huzursuz ve ilgisiz ailelerden geldiğinin gözönünde bulundurulması daha aydınlatıcı olacaktır. Summerhill'in iyileştirici ortamı, geleneksel okullar tarafından reddedilen sorunlu öğrencilerin bile başarılı bir gelişme gösterdiklerini kanıtlamıştır.

Çağdaşı olan Sigmeund Freud ve Willhelm Reich'in çalışmalarından oldukça etkilenen Neill, cinsel düşünceler karşısında insanların utanmalarına ve günahkarlık hissetmelerine neden olan cinsel baskıya ve Kraliçe Viktoria tarafından çıkarılan cinselliği baskı altına alıcı kanunlar nedeniyle ödediği ve haksız olduğunu düşündüğü cezalara sonuna kadar karşıydı. Cinselliğe karşı olmanın hayata karşı olmak anlamına geldiğini açıkça belirtmesi, cinsel baskının dorukta olduğu Viktoria döneminde onu zamanının birçok kişi ve kurumunda olduğu gibi "istenmeyen" kişi haline getirmiştir.

Öğretmenlik kariyeri boyunca 1916 yılından başlayarak, İskoçca'da öğretmen anlamına gelen "Dominie" serisi de dahil olmak üzere düzinelerce kitap yazmıştır: Amerikan eğitim çevrelerinde en çok yankı uyandıran ve adeta bir fırtınaya neden olan Özgürlük Okulu: Çocuk yetiştirme Konusuna Köktenci Bir Yaklaşım(1960) adlı kitabıdır. Son çalışması ise Otobiyografisidir:(Neill, Neill, Orange Peel!)(1973) Ayrıca çocuklar için Yaşayan Son Adam gibi mizah kitapları da yazmıştır.

A.S. Neill, iki kez evlenmiş ve ikinci eşi Ena Wood Neill, kızları Zoe Readhead dünyaya gelinceye kadar Özgürlük Okulu'nu müdüre sıfatıyla A.S.Neill ile birlikte yönetmiştir.

14 Mayıs 2010 Cuma

Fiş Merakı

Sabah duştan çıktım, bornoz üzerimde, oh uyanmadan rahatça giyinebileceğim derken, pıtı pıtı yanımda biten sarı lüleli bir yer mantarı...ilk iş kapının yanındaki prizi ve fişi gösterip gerekli kontrolleri yapmak! bir günaydın de be çocuğum, bir iyi sabahlar anneciğim de, yok ilk işimiz, üzerinde bornoz, kafasında havlusuyla anneyi de peşine takıp evdeki tüm prizleri teker teker kontrol etmek! Sıkıysa bir "evet annecim, priz ve fişlerimiz yerinde, çalışıyor" deme, isyan bayrakları havada...

Yaklaşık 8 aylıkken başlayıp hala devam eden bu priz ve fiş merakımızın sonu nereye varacak, bilemiyorum. Tüm sabrımızla biz takıyoruz, o çıkarıyor. Gece saat 12, Deniz, Tolga ve sinirlenmeye başlayan ben, bizim odada duvarda asılı gece lambasının fişinı tak çıkar tak çıkar tak çıkar! Patlamak üzereyim! Dün akşam ütü tahtasını istedi, verdim, salonda baş köşede ters duran ütü tahtası, üzerinde Deniz, ütü tahtasına monteli prize fişi sokup çıkarmaya çalışıyor...yeter ki tatmin ol çocuğum dedim, yeter ki bu merakını yaşa ve bitir! ev evlikten çıktı, çingen çarşısı oldu mübarek...kovalar, elektrik süpürgesi, bisikletler, ütü ve tahtası, mutfak süzgeçleri evin belli başlı dekorları nasıl olsa...bakalım bu akşam hangi priz ve fiş bizi bekliyor, göreceğiz...